Besmelenin Müslümanlar İçin Önemi - Besmele Hakkında Hadisler

Müslüman besmele çekmekle, “Kendi adıma veya başka bir varlık adına değil, sadece Allah Teâlâ adına, O’nun rızasını kazanmak umuduyla ve O’nun izni çerçevesinde bu işi yapmaya başlıyorum.” demiş olur.

Yemek yemekten konuşmaya, işe gitmekten dükkan açmaya, abdest almaktan namaz kılmaya, fabrikada çalışmaya, okula gitmeye, Allah yolunda savaşa gitmeye kadar anlamlı her davranışın içinde besmele çekmek müslümanlığın gereksinimlerindendir.

“Resûlüllah (s.a.v)’ın terkisine binmiştim. Resûlüllah (s.a.v)’ın hayvanının ayağı tökezledi. Bunun üzerine ben, “Şeytan helak olsun, mahvolsun.” dedim. Resûlüllah hemen bana: “ ‘Şeytan helak olsun’ deme. Çünkü sen böyle söylediğin zaman o büyüklenir. Şöyle der: “Kuvvetimle bunu yaptım (başardım).” Fakat sen, “Bismillah” de. Zira sen böyle söylediğinde o küçülür. Hatta bir sinek gibi olur.” 

(Ebû Davûd, Edeb, 85; Ahmed b. Hanbel, V, 59- 71, 365)

عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ: ”إِذَا أَكَلَ أَحَدُكُمْ طَعَامًا فَلْيَقُلْ بِسْمِ اللّٰه،ِ فَإِنْ نَسِيَ فِى أَوَّلِهِ فَلْيَقُلْ, بِسْمِ اللّٰهِ فِى أَوَّلِهِ وَآخِرِهِ “.

Hz. Âişe (r.a) nin rivayet ettiğine göre, Allah Rasûlü (asm) şöyle buyurmuştur: “Biriniz yemek yiyeceği zaman ‘بِسْمِ اللّٰهِ’ (Allah’ın adıyla) desin. Eğer yemeğin başında Besmele çekmeyi unutursa, 
‘بِسْمِ اللّٰهِ فِى أَوَّلِهِ وَآخِرِهِ’ (Başında da sonunda da Allah’ın adıyla) desin.”

(Tirmizi, Camiu’l-Kebir, Daru’l-Garbi’l-İslami, Kitabü Et’ıme, 47. Bab, Beyrut, 1996, c.3, s. 434, Hadis No:1858)

عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ إِذَا خَرَجَ مِنْ بَيْتِهِ قَالَ: «بِسْمِ اللّٰهِ تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّٰهِ اللَّهُمَّ إِنَّا نَعُوذُ بِكَ مِنْ أَنْ نَزِلَّ أَوْ نَضِلَّ أَوْ نَظْلِمَ أَوْ نُظْلَمَ أَوْ نَجْهَلَ أَوْ يُجْهَلَ عَلَيْنَا

“Ümmü Seleme (r.anha)’den rivayet ediliyor. Peygamberimiz (asm) evinden çıkarken şöyle derdi: “Bismillah, Allah’a tevekkül ettim. Allah’ım (ayağımın) kaymasından, sapmaktan, zulüm yapmaktan veya zulme uğramaktan, cahillik yapmaktan ve cahillerin muamelesine maruz kalmaktan Sana sığınırız.”

(Tirmizî, Camiu’l-Kerim, Daru’l-Garbi’l-İslamî, 35. Bab, s.427,  Beyrut, 1996, Hadis No:3427)

قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: ‏يَا عَلِيُّ‏!‏ أَلٰا أُعَلِّمُكَ كَلِمَاتٍ إِذَا وَقَعْتَ فِي وَرْطَةٍ قُلْتَهَا‏؟‏ قُلْتُ‏:‏ بَلٰى، جَعَلَنِي اللّٰهُ فِدَاءَكَ، قَالَ‏:‏ إِذَا وَقَعْتَ فِي وَرْطَةٍ فَقُلْ‏:‏ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ، وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ العَلِيِّ الْعَظِيمِ‏.‏ فَإِنَّ اللَّهَ تَعَالَى يَصْرِفُ بِهَا مَا شَاءَ مِنْ أنْوَاعِ البَلَاءِ‏”

Peygamberimiz (asm), Hz. Ali’ye hitaben şöyle demiştir: 

Ya Ali! Bir tehlikeye düştüğün zaman okuman için sana bir kısım kelimeler öğreteyim mi?

‘Buyur, canım sana feda olsun.’ dedim. Peygamberimiz (asm) buyurdu: ‘Bir tehlikeye düştüğün zaman, 
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ، وَلا حَوْلَ وَلا قُوَّةَ إِلاَّ بِاللَّهِ العَلِيّ العَظِيمِ 
söyle; muhakkak Allah onunla belanın her çeşidinden dilediği kadar geri çevirir.’

(El-Hindî, Kenzü’l-Ummal, Müessesetü’r-Risale, Beşinci Baskı, Beyrut, 1985, c.2, s.124, Hadis No: 3442)

قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: بِسْمِ اللّٰهِ الَّذ۪ی لَا یَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْی ءٌ فِی الْاَرْضِ وَ لَا فِی السَّمَاءِ وَ هُوَسَمِيعُ الْعَلِيمُ

Her günün sabahında ve her gecenin akşamında: “Allah’ın adıyla ki, O’nun adı sayesinde ne semâda ne yeryüzünde, hiç bir şey zarar veremez. O her şeyi işiten, her şeyi hakkıyla bilendir.” Arapçası:
 بِسْمِ اللّٰهِ الَّذ۪ی لَا یَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْی ءٌ فِی الْاَرْضِ وَ لَا فِی السَّمَاءِ وَ هُوَسَمِيعُ الْعَلِيمُ
diyen ve bunu üç defa tekrarlayan kimseye hiç bir şey zarar veremez.

(İbn-i Mâce, Dâru İhyâi’l Kütübi’l Arabiyye, Kitabü’d-Duâ, 14.Bab,  Kahire, 1918, c.1, s. 1273, Hadis No: 3869)

Yorum Gönder

YORUM YAP

Daha yeni Daha eski

Facebook