شَهِدَ اللّهُ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ وَالْمَلاَئِكَةُ وَأُوْلُواْ الْعِلْمِ قَآئِمَاً بِالْقِسْطِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
“Allah, melekler ve ilim sahipleri, ondan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. O’ndan başka ilah yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
Ebu Eyyub el-Ensari’den ve Hz. Ali’den rivâyet olunduğu üzere, Resulullah (s.a.v.) buyurmuştur ki:
Fatihatü’l-Kitab, Âyete’l-Kürsî, bir de Âl-i İmran’daki “Şehidallahu ennehu…”den başlayan (26/27) kadar ayet nazil oldukları zaman, Allah Teâlâ ile aralarında hiç bir hicab bulunmaksızın Allah’ın arşına yapışarak, “Ya Rab! Bizi yeryüzüne ve sana isyankâr olanlara indiriyorsun.” dediler. Allah Teâlâ da,
“Ahdim olsun, sizi her namazın arkasında okuyan herhangi bir kimsenin kusurlarına bakmayarak makamını cennet kılacağım, onu kutsal huzurda iskân edeceğim, her gün kendisine yetmiş kerre nazar edeceğim ve yetmiş türlü ihtiyacını yerine getireceğim ki, bunun en aşağısı mağfirettir. Ve onu her bir din düşmanından hasetçinin şerrinden koruyacağım ve mağrifet eyleyeceğim.” buyurdu.
Kaynakça; A'li İmran Süresi Elmalılı Hamdi Yazır 26/27 Ayet Tefsiri