Âişe radıyallahu anhâ’dan şöyle rivayet edilmiştir:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem vefatından önce sık sık “Sübhânallahi ve bi-hamdihî, estağfirullâhe ve etûbü ileyh” – Ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim. Allah’tan beni bağışlamasını diler ve günahlarıma tövbe ederim” derdi.
Kaynakça; Buhârî, Ezân 123, 139; Müslim, Salât 218-220
Hadisin tefsirinde bu rivayet şöyle geçmektedir:
(Âişe radıyallahu anh): Ben kendisinden bunun sebebini sordum. Şu açıklamayı yaptı:
“Râbbim bana bildirdi ki, ben ümmetim hakkında bir alamet göreceğim. Ben onu görünce Sübhânallâhi ve bihamdihi, estağfirullahe ve etübu ileyh zikrini artırdım. Bu gördüğüm, İzâ câe nàsrullahi ve’l-fethu.. süresidir.”
Kaynakça; Buhâri, Tefsir, Nasr, Ezân 123,139; Megâzi 50; Müslim, Salât 220, (484).
İbni Abbâs Radıyallâu Anhuma’dan rivayet edildğine göre Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
سُبْحَانَ اللَّهِ وَبِحَمْدِهِ أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَأَتُوبُ إِلَيْهِ
“Sübhânallahi ve bihamdihi, estağfirullahe ve etübu ileyh.”
“Allah’ı tesbih ederim ve O’na hamdederim, Allahu Teala’dan mağfiret dilerim ve O’na tevbe ederim.” Sözleri var ya kim bunları söylerse, o sözler söylediği gibi yazılır, sonra Arş’a asılır. Sahibinin yaptığı hiçbir günah onu silemez, ta ki kıyamet günü Allah’a kavuştuğunda (o sözler) söylediği gibi mühürlenmiştir.
Kaynakça; (Taberani, el-Mücemü^l-kebir, no: 12799,12/174; Heysemi, Mecme’uz-Zevaid, 10/97; Suyuti, Cami’ul-ehadis, no: 23196,21/157
Mahmud Efendi Hazretleri (Kuddise Sirruhü) ihvanına Güneş doğmadan önce yüz kere Sübhanallahi ve bihamdihi sübhanallahi’l Azim Estağfirullahe ve etübu ileyh, Güneş batmadan önce ise yüz kere sadece; Sübhanallahi ve bihamdihi Bu tesbihler öyle şeydir ki, söyler söylemez yerine yerleşiyor. Başka sevapları günah eritir ama bu tesbihlerin sevabını hiçbir günah eritmez. (Şirk hariç)