Ebû Sa'îd el-Hudrî (Radıyallahu Anh) dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Her kim cuma gecesi Kehf Sûresi'ni okursa, o (tilâve- tin) nur(u), kendisiyle Beyt-i Atîk (Kâ'be) arasını aydınlatır." (Dârimî, no: 3450, 1/232; Zebîdî, el-İthaf: 3/241)
عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ تَعَالَى عَنْهُمْ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : « مَنْ قَرَأَ سُورَةَ الْكَهْفِ لَيْلَةَ الْجُمُعَةِ أَوْ يَوْمَ الْجُمُعَةِ أُعْطِيَ نُورًا مِنْ حَيْثُ يَقْرَؤُهَا إِلَى مَكَّةَ وَغُفِرَ لَهُ إِلَى الْجُمُعَةِ الأُخْرَى وَ فَضْلٍ ثَلَاثَةِ أَيَّامٍ وَصَلَّى عَلَيْهِ سَبْعُونَ أَلْفَ مَلَكِ حَتَّى يُصْبِحَ وَعُوفِيَ مِنَ الدَّاءِ وَ الدُّبَيْلَةِ وَ ذَاتِ الْجَنْبِ وَالْبَرَصِ وَ الْجُذَامِ وَ فِتْنَةِ الدَّجَّالِ.»
İbni Abbâs (Radıyallahu Anhuma)
ve Ebû Hureyre (Radıyallahu Anh) dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
"Her kim cuma gecesi veya günü Kehf Sûresi'ni okursa, o kişiye okuduğu yerden Mekke-i Mükerreme'ye kadar ula- şan bir nûr ihsân edilir. Bir dahaki cumaya ve üç gün faz- lasına kadar (yapacağı günahlar) kendisi için bağışlanır. Sa- baha kadar yetmiş bin melek kendisine salât eder.
Bütün hastalıklardan, özellikle karın tümörü, verem, alaca ve cüzzam dertlerinden, bir de Deccâl'ın fitnesinden
kendisine afiyet verilir." (Deylemi; Zebidi, el-İthaf: 3/291-292; Gazâlî, el-İhyd, 1/548; Münavi, Feyzu 'l-Kadir, no:8929, 6/257)
عَنْ أَبِي سَعِيدٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ هِ: «مَنْ قَرَأَ سُورَةَ الْكَهْفِ فِى يَوْمِ الْجُمُعَةِ أَضَاءَ لَهُ مِنَ النُّورِ مَا بَيْنَ الْجُمُعَتَيْنِ.»
Ebu Sa'id (Radıyallahu Anh)dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdu: "Her kim Cuma günü Kehf Sûresi'ni okursa, o iki cuma arasını o kim- se için nûr gibi parlatur.” (Hakim, el-Miistectrek, 2/368; Beyhaki, es- Sünen: 3/249; Suyuti, ed-Dürru'l-mensûr,
عَنْ عَلِي : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «مَنْ قَرَأَ سُورَةَ الْكَهْفِ يَوْمَ الْجُمُعَةِ فَهُوَ مَعْصُومٌ إِلَى ثَمَانِيَةِ أَيَّامٍ مِنْ كُلِّ فِتْنَةٍ تَكُونُ. فَإِنْ خَرَجَ الدَّجَّالُ عُصِمَ مِنْهُ.»
Ali (Radıyallahu Anh) dan rivâyet edildiğine göre, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdu: "Cuma günü Kehf Sû- resi'ni okuyan, sekiz gün içinde olacak her fitneden korun- muştur. (O arada) Deccal da çıksa ondan korunur." (bnü Merdiye; Suyuti, ed-Dürru'l-mensür, 9/475; ez-Ziya, el-Muhtara, no:430)
عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهَا قَالَتْ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «أَلَا أُخْبِرُكُمْ بِسُورَةٍ عَظَمَتُهَا مَا بَيْنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ وَ لِكَاتِبِهَا مِنَ الْأَجْرِ مِثْلُ ذلِكَ وَ مَنْ قَرَأَهَا يَوْمَ الْجُمُعَةِ غُفِرَ لَهُ مَا بَيْنَهُ وَ بَيْنَ الْجُمُعَةِ الْأُخْرَى وَ زِيَادَةِ ثَلَاثَةِ أَيَّامٍ وَ مَنْ قَرَأَ الْخَمْسَ الْأَوَاخِرَ عِنْدَ نَوْمِهِ بَعَثَهُ اللَّهُ أَيَّ اللَّيْلِ شَاءَ قَالُوا: بَلَى يَا رَسُولَ اللهِ !» قَالَ : « سُورَةُ أَصْحَابِ الْكَهْفِ.»
Âişe (Radıyallahu Anha) dan rivâyet edildiğine göre, bir kere Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve sellem): "Size, öyle bir sûre haber vereyim mi ki, azameti gökle yer arasını doldurmuştur, ken- disini yazana da o kadar ecir vardır, onu cuma günü okuyan için bir dahaki cumaya ve üç gün ziyâdesine kadar (günahla- rı) bağışlanır.
Uyurken onun sonundaki beş (bir rivayet on) âyeti oku- yanı gecenin dilediği saatinde Allâhu Teâlâ uyandırır" buyu- runca Sahâbe-i Kiram: "Buyur, yâ Rasûlellâh! dediler.
Bunun üzerine Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Ashâb-ı Kehf Sûresi'dir." buyurdu. (İbnü Merdûye, Suyûtî, ed- Dürru'l-mensûr, 9/477; Zebîdî, el-İthaf: 3/292)